Kemik DokuKemik doku, canlıların vücudunda bulunan ve vücudu ayakta tutmaya yarayan en sert dokudur. Organizmanın kalsiyum deposu olarak görev yapar ve kalsiyum bakımından zengin olduğu için sert bir yapıya sahiptir. Kemik doku yapısında çeşitli hücreler bulunur: osteoklastlar, osteositler, osteoblastlar ve hücreler arası matriks. Sert olmalarına rağmen, kemik dokularında çeşitli damarlar bulunur. Kemik dokusunun iç ve dış yüzeyleri zarla kaplıdır. Bu zarların içte bulunanlarına endosteum, dış kısımlarında bulunanlara ise periosteum denir. Bu zarların içerisinde iç halkasal sistem ve dış halkasal sistem bulunur. Yetişkin bir insanın vücut iskeletinde 206 kemik bulunur. Kemik doku, inorganik tuzlarla sertleştirilmiş osein adı verilen bir madde ile boşluklara yerleşmiş canlı kemik hücrelerinden oluşur. İnsan İskeletinde Bulunan Kemiklerİnsan iskeleti, apendiküler iskelet kemikleri ve aksiyel iskelet kemikleri olarak iki ana kısma ayrılmıştır. Ayrıca kemikler beş bölümden oluşur:
Aksiyel KemiklerBu kemikler seksen adet kemikten oluşur. Apendiküler KemiklerBu kemikler ise 126 kemikten oluşur. Süngerimsi KemikBu kemikte kırmızı kemik iliği bulunur. Gözenekli bir yapıya sahiptir ve kemiğin dış kısmında yer alır. Kırmızı Kemik İliğiBu dokunun görevi, vücuda alyuvar üretmektir. Görev yeri süngerimsi kemiktir. Sarı Kemik İliğiSadece uzun kemiklerde bulunur. Sarı kemik iliğinin asli görevi vücutta yağ depolamaktır. Sert Kemikİçerisinde sarı kemik iliği bulunur. Kemiğin orta kısmında yer alır. Sert kemiğin diğer adı beyaz kemiktir. Kemik ZarıKemik dokunun enlemesine büyümesini sağlar ve kemiğin besin ihtiyacını karşılar. Eğer kemik zarı görevini yapmazsa, kemikler enine büyümez. Diğer ismi periosttur. Kemik Dokunun GörevleriVücudumuzda bulunan kemik dokunun görevlerini şu şekilde sıralayabiliriz: Kafatası KemikleriBu kemikler, yaşam organlarını dışardan gelecek etkilere karşı koruma görevi üstlenir. Göğüs Kafesi KemiğiBu kemik dokularının görevi, yaşam organlarını dış etkilere karşı korumaktır. Ayrıca kemik dokunun diğer görevleri arasında vücuda şekil vermek, kaslarla birlikte vücudu hareket ettirmek, iç kısımda bulunan iliğin kan hücreleri yapımında görev alması ve fosfat, kalsiyum, magnezyum gibi mineralleri depolamak bulunur. Kemik doku şekilleri dört çeşittir:
Yassı KemiklerKafatası, kalça, kürek ve kaburgalarda bulunan kemiklerdir. Bu kemiklere levha şeklinde oldukları için yassı kemikler denir. Yassı kemiklerde kemik iliği bulunduran kanal mevcut değildir. Uzun Kemiklerİki ucu şişkin ve silindir şeklinde olan kol ve bacaklarda bulunan kemiklere uzun kemikler denir. Gövde kısmı sıkı kemik dokusundan oluşmuştur. İnsanların uzamasını sağlayan epifiz adı verilen kıkırdak yapı uzun kemikte bulunur. Kısa KemiklerGenellikle el ve ayak parmaklarında bulunan bu kısa kemikler, şekil olarak farklı olsalar da yassı kemiklere benzerler. Kemik dokusu süngerimsi kemikten oluşur. Düzensiz Şekilli KemiklerBelirli bir şekli olmayan kemik türleridir. Yüz ve omurlarda bulunurlar. Yapısal olarak yassı ve kısa kemiklere benzerler. |
Kemik dokunun kalsiyum deposu olarak görev yaptığını ve sert bir yapıya sahip olduğunu biliyorum, ama osteoklastlar ve osteoblastların tam olarak ne işe yaradığını açıklayabilir misiniz? Ayrıca kemik zarının kemiğin besin ihtiyacını karşıladığını öğrendim, ama bu zar zarar görürse kemiğin durumu nasıl etkilenir?
Cevap yazMülket, kemik dokusu gerçekten kalsiyum deposu olarak önemli bir rol oynar ve sert yapısını bu minerallerden alır. Osteoklastlar ve osteoblastlar kemik dokusunun dinamik yapısını sağlar. Osteoklastlar, kemik dokusunu parçalayan ve kemik yıkımını gerçekleştiren hücrelerdir. Bu süreç, eski veya hasarlı kemik dokusunun yenisiyle değiştirilmesi için gereklidir. Osteoblastlar ise yeni kemik dokusu oluşturur ve kemik onarımını sağlar. Bu iki hücre türü, kemik yapım ve yıkım dengesini koruyarak kemik sağlığını sağlar.
Kemik zarı, diğer adıyla periosteum, kemiğin beslenmesi ve onarımı için hayati önem taşır. Bu zar, kan damarları ve sinirler içerir, bu sayede kemiğe besin ve oksijen taşınmasını sağlar. Eğer kemik zarı zarar görürse, kemiğin beslenmesi ve onarımı olumsuz etkilenir. Bu durumda kemik iyileşmesi yavaşlar ve enfeksiyon riski artar. Ayrıca, kemik gücünde azalma ve kırılma riski de yükselir.